1 Mart 2018 Perşembe

ON NUMARA
Kayaköy- Soğuksu – Ölüdeniz/ 25.02.2018 / 12 km
Fethiye yürüyüşçülerinin eşsiz parkurlarından Kayaköy –Soğuksu- Ölüdeniz. Merkeze yakın, Kayaköy Rum evlerinin aralarından büyülü bir atmosferle başlıyor. Tamamen patika, deniz seyrine doyum yok, yeşiller , çiçekler içinde yürünüyor. On numaralık yürüyüş…
Fethiye Dağcılık üyeleri de güle coşa toplanıyor Eski Fethiye Lisesi karşısında, Mercan Pastanesi önünde. Yeni yürüyüşçülerimizle renklenmişiz. Eczacılarımız Ayla ile Nazire artık sürekli yürüyüşçü olacaklar. Ali Karacan da fotoğraf çekme tutukusu ile birleştirmiş yürüyüşü, katılmış aramıza. Sayımız çoğalmış üç araba ile çıkıyoruz yola. Dilimizde gündem, gönlümüzde yaralı ülkem, önümüzde özgürlük tutkumuz.
Dağlar yüceliği, denizler enginliği ile özgürleştiriyor güçlendiriyor. Özgürlük tutkusu , yürüyüş tutukusu bağımlılık oluyor. Pazar günlerimiz dağlarda…
Debboy’dan Kaya yolundayız. Çam ağaçları gecenin yağmuru ile incilenmiş yaprakları ile parlıyor. Kayaköy ovası sisler altında. Fotoğraf tutkusu ile koşuyor Ali Bey ile Fatih Bey Rum evleri arasına. Masal dünyasından çıkıp gelmiş sisler içinde duvarlar. Koca ova sis denizi . çocukluğumuzda “körduman” derdik sislere. Korkardım bilinmezlikten. Şimdi de sisler altında yaşıyoruz, sis kalkacak bir gün. O gün neyle karşılaşacağız , bilen var mı?
Zaman geçirmeden diziliyoruz kiliseye doğru. Ova sisli, yeşiller koyu, hava kurşun… Tepeyi aşıyoruz, deniz uzanıyor griden turkuaza. Koylar dizili Ölüdenize doğru, Beştaşlar, Atatürk burnu, uzanıyor . Asırlık keçiboynuzu ağaçlarının düzlüğü yıkıntıların yanına yerleştiriliveren kırmızı tuğlalarlı yeni bir yapı ile sızılı. Yerler gülyüzlü papatyalarla; güler yüzlü , renk renk lalelerle dolu. Mayısta açması gereken sarı çiçeklerimiz de açmaya başlamış, olmayan kışa ve erken gelen bahara aldanıp. Kıvrıla döne Galviz Kapısından geçiyoruz, denizin çekici güzelliği ile Soğuksu koyuna iniyoruz. Dalgalar farklı ezgilerle dinlendiriyor.
Çamlar arasında maviler eşliğinde aşıyoruz Ölüdeniz tepesini.Türkülerle şiirlerle yürüyoruz. Öğle yemeğimiz her zamanki yerimizde, sarnıç başındaki düzlüğümüzde. Düzlüğümüz korunaklı, yeşil ve güneşli. Ateş yakılıyor, öbek öbek yayılınıyor. Azıklar açılıyor, yan masa ikramları başlıyor. Her grup kendi güzelliğinde. Sakin, durgun kimileri; coşkun gülüşlü kimileri. Oradan oraya takılıyor bir bütün oluyoruz birden. Fethiye Dağcılık ailesi. Coşkun, tutkun, güçlü. Kibarız kimi zaman değil mi Nazire? Nimet ile Hatice türkülerde takılı kalıyor.
Lagunun tepesindeyiz, fotoğrafla ölümsüzleşiyor sanki her cm. En güzeli Süheyla ile Saskia’nın fotoğrafı olmalı buradan çekilmiş. Lagun açılıyor Kumburnu’ndan Belcekız’a doğru. Atatürk Burnu ile Faralya arasında uzanıyor enginler. Babadağ paraşütleri kuş misali süzülmekte ak kumlar üstüne.
Ölüdeniz keyfi yaşıyoruz. İlle farklı büyülü Ölüdeniz mavisi. Turkuaz kimi yerde mavi boncuk oluyor, kimi yerde zümrütleniyor. Kumlara oturuyoruz önce, yiyor içiyoruz. Sonra köpük köpük sulara koşuyoruz Arife ve Aliye hanımlarla. Ceyhun Bey de sıvamış paçaları, dalıyor sulara. Deniz seyri ile dinleniyor, on numaralık yürüyüş ardından servislerimize doluşuyoruz. Günün değerlendirmesi var artık dillerde.
Katılımcılar: Yusuf Çilengir, İhsan Erol, Rasih Küçükünal, Kadir Gürol, Süheyla Coşkun, Fatih Doğan, Şakir Sarıoğlu, Ümit Dilsiz, Nimet Bulut, Beyhan Yörük, Fatih Alpgiray, Atiye- Özer Kaçar, Elif Ayan, Ahmet Selki, Zeliha- Cey Hun Beyazova , Nizam Şimşek, Baha Ünsal, Ali- Aliye Türk, Serhat Beder, Yunus Gümüş, Mehmet Çakar, Tijen Targıt, Hanife- Yılmaz Ertuğrul, Haydar Sakinci, Arife Güven, Ayla - İsmail Karabulut, Serap Önal, Ali Engin, Hatice Bilgin, Hüseyin Çatal, Ali Gaffar Çit, Sefai Güner, Meral Atasever, Murat Güven, Ramazan Demir, Ali Karacan, Murat Güven, Emin Demirci, Saskıa Layden,




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder