Çocukluk tutkuları saklı derinlerde. Anıları saklarken
bellekler bisiklet özel bir yer alır çocuklukta. Üç teker, iki teker, rengarenk bisikletler…
Alınamayan, özenle izlenen, saklanan bisikletler… Çınn bisiklet zili…
Bisikletim
olmasını istediğimi anımsamıyorum. Uzak benim yaşamıma, yaşadığım yerlere.
Abimlerin bisiklet maceralarını dinledim birkaç kez, bisikletten düşme
öyküleri!
Pedal
çevirmek, rüzgara karşı uçmak hep büyüleyici gelirdi . Büyüdükçe çocukluğunda
doyasıya bisiklet kullananları dinler, onları ayrı bir yere oturturum
belleğimde. Anadolunun toprakla uğraşan
köylerinde bisiklet düşünmek gülünesi bir eylem.
Oğlumun on
yaşlarında bisikletten düşerek geldiği
bir gün ayrı bir yara yüreğimde. Üstelik haber de vermiyorlar üzülmeyeyim diye.
Kazayı ucuz atlattığını sonradan anlıyorum ve korkum büyüyor. Oğlum da yirmi beşinden
sonra , bisiklet tutkunu, bisikletle
sporda.
İmrendim bisiklete binenlere ve uzak durdum hep. Bir
yerlerimi kırabilirim bu yaştan sonra, dedim. Kız kardeşim küçük sevimli bir
bisikletle öğrenmiş kırkından sonra. Aldım elinden bisikleti ve Nilgün (Nilgün
Kuşkonmaz)ile başladık çalışmaya.
Rüzgara
karşı uçacağım ben de artık. bisiklet kullanmayı bilen ayrıcalıklı insanlar
arasında sayacağım kendimi.
Günlükbaşı
sokak aralarında başlıyoruz adım adım. Çocuklar gülerek geçiyor bisikletleri
ile ve özel gösteriler sunuyorlar çevremizde. Hepsi de buldular ya bir fırsat,
öğretmen oluyor, yol gösteriyorlar bize. Gülünesi teyzeler sokakta...
Artık yalnız
çıkıyorum ve şimdilik , güvenle , trafikten uzak sokaklardayım. Yaşasın öğrendim, diyebiliyorum.
Yaşım mı? Elli altıJ 25. 07. 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder