YAĞMUR BEREKETİ
Naldöken-
Kavaklı-Sahil Ceylan yürüyüşü-14km
Hava yağışlı. Yağmur ara sıra
şiddetlenerek yağıyor cumartesi gününden.
“Afetsiz yağsın” diyorum sessizce annemi
anarak. Sel , heyelan su taşkınları yaşanmasın. Toprağımız , yeşilimiz
su özlemiyle yanıyor. Kuraklık korkusu dağlıyor yürekleri. Yağmur bereketiyle
gelsin.
Ekibimiz yağışlı olsa da hava, yollarda yine pazar sabahı. İki servisle
çıkıyor yola Fethiye Dağcılık grubu. Seydikemer’den yayla yoluna tırmanıyoruz . Yeşile, dağlara,
ovalara tutkunuz. İçimiz titriyor doğanın hesapsızca kullanımı karşısında.
Batı Torosların
zirveleri karlı artık. Bulutlar tüllemekte zirveleri. Geceden
yıkanmış bütün yeşiller. Hava
açılmış bizim için. Parça parça ak bulutlar dolaşıyor masmavi göklerde. Sarıyer’den yukarıya çıkıyor, en
eski mola yerimiz “Kavaklı” tesislerini uykuda bırakıyoruz. Ören Çayı uzanıyor
boylu boyunca köylerinin arasından ova dolusu. Çam kokulu yollar yağmur sonrası
güneşle pırıl pırıl. Yapraklar incilenmiş damlacıklarla. Naldöken’de, Karabel’e uzanan dağlarımızın böğrünü deşen
asfalt taşı şantiyesi çirkinliği ile ortada. Yaklaşıyoruz şantiyeye,
servislerden iniyoruz. Asfalt yolu bırakıyor göç yolunu buluyoruz.
Çocukluğumun deve katarları, keçi- koyun sürüleri ile yayla göçleri
uzanıyor önümde. Sesler var keçi koyun melemeleri, deve çanları, köpek havlamaları ve çobanların bağırışları…
Patikadan aşağı başlıyoruz yürüyüşe. Yayla yolu yukarılarda kalıyor. Orman
serinliği ile ürperti içindeyiz. Yeşil umutlarımı yeşertmiş. Özlediğimiz sular
coşmuş. Arklar sulu, dereler çağıl çağıl ; yağmur bereketi. Dört beş kilometre
indikten sonra buluyoruz seyir tepemizi. Diziliyor, karşımızda yalçın
kayalardan ak köpüklerle akan şelaleleri seyre dalıyoruz. Yağmur bereketi , diyorum
yine. Geçen sene de yürümüştük bu parkuru, her yer kupkuruydu, görememiştik
şelale sularını.
Patikamız
yer yer orman yolu olmuş. orman içinde yürümek başka büyülü. Tepeler yeşil,
ağaçlar sık, dostlar keyifli. Kekik kokuları, kış içinde bahar coşkusu
çimenler, çimenler arasında gül yüzlü papatyalar tek tük, bahar şaşkını
laleler-anemonlar. Çamur bile keyif veriyor , sulu sulu. Arada bir de türkü
tutturuyoruz top meşeleri gördükçe.
Sonra yeşiller içinde uzayıp giden Seydiler ovası. Ormanın sonu bol
limon portakal ağaçlı köylere varıyor. Önce Sarısüleymanlar Mahallesi evlerine ulaşıyoruz. Sahil Ceylan evleri ekleniyor hemen. Zeytin
bahçeleri çam ormanı arasında. Sonra
ekili tarlalar Ören Çayına dayanıyor.
Ören Çayı bir köprü ile geçit veriyor karşıya. Bu köprü köylülerden yol
alamadığı için yayalara kalmış. Köylüler de geliyor karşımızdan. Köprüyü ortak
kullanıyoruz. Karşıda dolmuşlarımız hazır bekliyor. 2014’ün son yürüyüşü de bitiyor. Dinlenecek , Seydikemer’de
Esinti’de soba başında sıcak çaylarımızla baş başa kalacağız.
2014’ü geride
bırakmanın buruk hüznü var yüreğimizde. “İyi Yıllar” diliyoruz bir birimize. Yeni
yıl yeni umut demek. Yeni umutlara doğru koşmak istiyorum. 2014 acıları ile,
yıkımları ve bitmek bilmez soruşturmaları, aklanan dosyaları, yolsuzlukları,
şaibeli seçimleri, iptal edilen sınavları, iş kazaları ile geride kalıyor. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarını, Berkin
Elvan’ın yaşamını yitirmesini, Soma’da
ölen 301 maden işçimizi, Mecidiyeköy’de
asansörde yere çakılan 10 işçimizi, gösterilerde ölen 36 canımızı, doğu
illerinde ilan edilen sokağa çıkma yasağını, biber gazlarını tomaları, Yırca’da
kesilen zeytin ağaçlarını Suriye’den göçleri, yanımızda yöremizde dökülen
kanları… Doldurduk, yorduk belleklerimizİ. Yeni yıl ile yeni umutlar
gerekli, Birleşik Haziran Hareketi yeni bir umut örneğin. Omuz verelim Birleşik
Haziran Hareketine.
2015
yılına da “Hoş geldin” diyorum.yeni umutlarla yine yürüyelim dostlar. Doğa ile
bir olup çiçeklerle karşılayalm baharları. Meyveye durup umut dağıtalım tüm
insanlığa. “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” yaşamaya
ne dersiniz?
Yeni yılımız kutlu olsun!
Atiye KAÇAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder