25 Temmuz 2018 Çarşamba

BİSİKLET
Çocukluk  tutkuları saklı derinlerde. Anıları saklarken bellekler bisiklet özel bir yer alır çocuklukta.  Üç teker, iki teker, rengarenk bisikletler… Alınamayan, özenle izlenen, saklanan bisikletler… Çınn bisiklet zili…
Bisikletim olmasını istediğimi anımsamıyorum. Uzak benim yaşamıma, yaşadığım yerlere. Abimlerin bisiklet maceralarını dinledim birkaç kez, bisikletten düşme öyküleri!
Pedal çevirmek, rüzgara karşı uçmak hep büyüleyici gelirdi . Büyüdükçe çocukluğunda doyasıya bisiklet kullananları dinler, onları ayrı bir yere oturturum belleğimde. Anadolunun  toprakla uğraşan köylerinde bisiklet düşünmek gülünesi bir eylem.
Oğlumun on yaşlarında  bisikletten düşerek geldiği bir gün ayrı bir yara yüreğimde. Üstelik haber de vermiyorlar üzülmeyeyim diye. Kazayı ucuz atlattığını sonradan anlıyorum ve korkum büyüyor. Oğlum da yirmi beşinden sonra , bisiklet tutkunu, bisikletle sporda.
İmrendim  bisiklete binenlere ve uzak durdum hep. Bir yerlerimi kırabilirim bu yaştan sonra, dedim. Kız kardeşim küçük sevimli bir bisikletle öğrenmiş kırkından sonra. Aldım elinden bisikleti ve Nilgün (Nilgün Kuşkonmaz)ile başladık çalışmaya.
Rüzgara karşı uçacağım ben de artık. bisiklet kullanmayı bilen ayrıcalıklı insanlar arasında sayacağım kendimi.
Günlükbaşı sokak aralarında başlıyoruz adım adım. Çocuklar gülerek geçiyor bisikletleri ile ve özel gösteriler sunuyorlar çevremizde. Hepsi de buldular ya bir fırsat, öğretmen oluyor, yol gösteriyorlar bize. Gülünesi teyzeler sokakta...
Artık yalnız çıkıyorum ve şimdilik , güvenle , trafikten uzak sokaklardayım. Yaşasın öğrendim, diyebiliyorum. Yaşım mı? Elli altıJ 25. 07. 2018